Geçmişe Dönüş (2022)

Liam olurda film kötü olur mu. Liamın olmadığı sahneler sırf filmi doldurmak için yapılmış. Ya da konuyu anlatmak için. Bazı sohbet, konuşmalı sahneleri atlamak zorunda kaldım. Kendimce filmi montajlayarak izlenir hale getirdim. "Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner" in film hali. Tavsiyem hafta sonu izlemeniz, hafta içi izlerseniz ters tepme ihtimli var. Motivasyonu melankolik.

Müthiş bir aksiyon değil. Sıradan dümdüz giden sonu da tahmin edilbeilir bir film. Politika polis, tetikçi ve onu koruyan zenginler ile alakalı. Ancak sanki konu suistimal edilen Meksikalılar düzleminde çok çabuk sonuca gidip bir yere varmadı gibi.Amerikan göçmen politikasına daha derin deyinebilrdi ve o zaman film daha vruucu olabilirdi sanki.

Mükemmel bir aksiyon..Liam Neesonın son filmleri arasında en iyilerden biri diyebilirim.Sonuna kadar gözünüzü kırpmadan izleyebileceğiniz bir filmdi.Kesinlikle tavsiye ederim..Sürprizbozan: GösterAjan Serranın da kendi intikamını almasını bekledim ama olmadı.Yine de sonu tatmin ediciydi..

Adam 70 yaşında sürekli Taken kıyaslaması yapmak doğru değil. Umarım ömrünün sonuna kadar film çekmeye devam eder. Filme gelirsek, bence son yıllardaki en iyi Liam Neeson filmi. Sıkılmadan izledim. Guy Pearce de rolüne yakışmış.

Bazı oyuncular şarap misali, yıllar geçtikçe kalitesinden bir şey kaybetmiyor. Tıpkı ilerlemiş yaşına rağmen bu tür rollere çok yakışan Liam Neeson gibi. Resmin bütününe bakıldığında olaylara hızlı ve çok kolay yanıt veriliyor oluşu belki de iyi olmadı. Biraz daha gizemli ve çok daha sert bir bakış açısı yaratılabilmeliydi. Hikâyede şaşırtıcı bir şeyler ya da hayranlıkla izlenecek önemli detaylar yok ama işin içinde usta isimler olunca her türlü izletiyor.

Filmi yorumlarız, biraz Liam’dan gideyim… İyi bir karakter oyuncusu olarak, aslında filmografisinde çok çeşitli karakter tiplemeleri var. Kendi izleme profilimden baktığımda yardımcı rollerini es geçersem, Oscarlı ‘’Şchindler’s List’’ ve Jodie Foster’lı ‘’Nell’’ değişik profiller çizdiği filmlerden. Ancak benim açımdan ‘’Taken’’ ile başlayan sert adam profili, yapıştı demeyim ama kendi tercihlerinde hep ön planda oluyor galiba. Dolayısıyla bu filmde de benzer bir profil ile farklı bir rolde izliyoruz kendisini. Yakışıyor ancak ismini gördüğünüzde az çok neyle karşılaşacağınızı biliyorsunuz. Filme gelirsek derinliği olan bir senaryosu var. Ayrıca arka planda yürüyen dedektiflik hikâyesi de filmi izlenebilir bir taraf olarak sunuyor size. Ama verilen ipuçları veya filmi biraz daha yukarı taşıyacak detaylar tam yedirilemediği için basit kalıyor. Bazen siz çözmek zorunda kalıyorsunuz. Bir de bu ateşli sahnelerde, sonradan eklenen ‘’namlu ağzı alevi’’ filmi biraz basitleştiriyor. (Gerçi çoğu filmde var, kolaya kaçıyorlar.) Aksiyon sahneleri gayet iyi. Eski bir boksör olan Liam Nesson yaşına rağmen dövüş sahnelerinin hakkını veriyor. Diğer oyunculara bakarsam, Monica eh işte. Guy Pearce ise gerçekten yan tarafta filmi götüren bir oyuncu olarak iyi iş çıkartıyor. (Memento aklıma geldi… Memory, tesadüf tabii) Sonuç olarak üst seviye olmasa da seyri iyi bir film. Beğenisi sizde olmak kaydıyla İyi seyirler…

anlatımı iyi olsa da hikaye de sizi şaşırtan bir şey yok. Liam abimiz 50 sinden sonra popüler olmuş biri. o yüzden doya doya aksiyonu yaşıyor herhalde. arada orta çağ, fantastik dünya bilim kurgu yapsa fena olmaz. iyice polat alemdara bağladı olayı yapıştı kaldı aynı roller. aksiyon olsun liam olsun diyen kaçırmasın bayılır. Daha özgün şeyler arıyorum diyenler iki defa düşünsün.

Liam Neesonı ve çoğu filmindeki gibi bir afişi görünce kızı kaçırılan bir adamın hikayesini bekliyordum ama bu kez öyle değilmiş. Daha nispeten farklı bir konu. Ortalama bir film olduğunu söylemek isterim. Ama ortalama bir filmi bile son dönemlerde fazla yakalayamadığımız için bunu olumlu bir eleştiri olarak kabul edebilirsiniz. Aksiyonu yerinde, mantık hatası çok olsa da aşırılık veya saçma sapan sürekli bir aksiyon zırvalaması yok. Filmin işlediği bir konu ve sistematiği var ama tam yerine oturmayan da bir çok nokta var. Duygusal etkileyiş konusunda bazı yerler hariç yüksek düzeyde diyemem. Filmi izledikten sonra içinize bi şeyler pek çökmüyor yani. Ama yine de kendini izlettiriyor denilen türden filmlerden ve şans verilebilir bi film. 6 puan verdim ama kendimi çok kaptırıp bol keseden puan veren insanlardan değilimdir. Beğendiğim filmlere 5 ve üzeri veririm.

Liam Neesonun bu tarz filmleri sıkmadan izletiyor kendini. Çok çok güzel olmasa da ben sevdim ve sıkılmadan izledim. Özellikle açılış sahnesi ve bir sonraki sahne ile güzel bir başlangıç yapınca filme başında bağlanıyorsunuz. Kadro da iyiydi. Guy pearcayı da severim. Dolayısıyla akıcı zevkle seyredilen bir filmdi.